2003 tarihli Kore yapımını her ne kadar kurgusu daha yerinde ve iyi bulsam da çekici ve etkili olan bu sefer remake versiyonu sanırım. Aynanın bize dönük yüzünden bir anlatımı tercih eden “Into the Mirror” da hikaye ve anlatımı çok daha gerçekçi olsa da,sırın arkasını gösteren “Mirrors” her anlamda geçmiş diğerini.
Farklı yönlere bir göz atarsak, yeni versiyonun Kore yapımı versiyondan epeyce bir farklılığı var. Final twisti ve kimi “sahnelerin” ortaklığından başka, sanki apayrı iki film. Bunu da ilk cümledeki tespite dayandırıyorum. Tekinsiz atmosfer yaratmanın Hollywoodvari vur kaç taktikleri yerine, kimi zaman fondan gelen ürkünç müzik kullanımı ile ya da kimi zaman garip bir mimikle sağlanması atmosfer açısından çok daha farklı kılmış kore versiyonunu.
Biraz da teknik ayrıntılara bakarsak....
Harika geniş plan çekimleri-ki bu derece konusu itibari ile dar alanda geçmesi gereken bir hikaye için- ve harikulade efektleri ile mirrors kesinlikle çok ama çok iyi. Karakterlerin içlerinin yeterince doldurulamamış olunması ve özensiz oyuculuklar keyfi hafif bozsa da mirrors kesinlikle boynuz-kulak ilişkisini bir tık daha geçmiş. Kore versiyonu da oyunculuk anlamında yetersiz kalmış. Bir eksi de onlara.
Önce remake izlemiş olmanın subjektif dezavantajına rağmen Hollywood bu sefer işi kotarmış. Tabi bunda A.Aja gibi bir yönetmenin payı büyük. İnkâr etmek yersiz olur…
Yazdıklarımı şöyle bir okudum da kimi yermişim kimi övmüşüm belli değil. Zaten konu da bu değil… Zafer aynaların.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder