17 Ağustos 2010 Salı

FAST FILM ve COPY SHOP
















Eğer daha önce Virgil Widrish adını duymamışsanız, özellikle kısa filmler kategorisinde çok şey kaçırmışsınız demektir. Ben de belki de hala kendisini duymayan vardır diye, bu sefer Virgil’in iki filmine değinmek istiyorum.

Öncelikle belirtmem lazım ki, Virgil, kelimenin tam anlamıyla “kırık” birisidir. David Lynch nasıl öyle bir adamdı, Virgil de aynı şekilde konuya hem derin, hem yüzeysel hem de ikisini aynı anda aynı yerde yapabilen bir kafaya sahip. “Deneysel” kelimesi bize ne çağrıştırıyorsa Virgil’e öyle çağrıştırmıyor o kelime. Deneysel kısa filmlerini izlediğinizde, zaten daha önce bu tip bir anatomide çok az film izlediğinizi fark edeceksiniz.

Virgil, kulvarındaki diğer sanatçılardan farklı olarak biraz daha popüler aslında. Özellikle filmlerini önce çekip, daha sonra frame frame ayırması ve üzerinde çeşitli “deneysel” şeyler yapıp tekrar bir araya getirip apayrı bir yapım ortaya çıkarması, onu benzersiz kılan özelliklerinden. Her yönetmenin çok titiz olduğu kadraj, çapak, titreme, odak vb konularda Virgil’in kural tanımıyor oluşu, kesinlikle onu daha değerli kılıyor bu sürü içerisinde.


COPY SHOP

2001 yapımı bu filmde, bir fotokopi dükkanında çalışan adamın, kendisini de kopyalayarak tüm dünyayı doldurmasına tanık oluyoruz. Film 133 kadar festival gezdi, 30 ülkede. TV kanalları filmlerini gösterdi ve daha önemlisi Oscar’a aday oldu çıktığı yıl. Film 18.000 fotoğrafın tekrardan editlenip birleştirilmesiyle oluşturulmuş ve 33mm ile 16mm’ye çevrilmiş. Kesinlikle unutulmaz bir tecrübe Copy Shop’u izlemek

http://www.youtube.com/watch?v=EaLvuAvazDI&NR=1




FAST FILM
Copy Shop’tan iki yıl sonra çıkan Fast Film, bana kalırsa en güzel filmi Virgil’in. Kendi çektiği değil ama daha önceden çekilmiş 300 tane eski filmden toplanan karelerle (ki sayıları 65.000 fotoğrafı geçiyor) animate edilerek hazırlanmış bir çalışma. Çoğu kült filme saygı duruşunda bulunuyor. Elbette gelişi güzel bir çalışma değil bu. Muhteşem bir kurgusu var ve zaten bu özelliği sayesinde pek çok ödül topladı. Virgil, bu filminde tüm “katlama” yeteneklerini konuşturuyor çünkü tüm kareler tek tek katlanarak (bazı yerlerde 3D objeler üzerine katlanarak) film ortaya çıkmış. Kat yerlerini ortaya çıkarmanın ve bunu atmosfere güzelce yedirmenin nasıl bir şey olduğunu bu filmden önce hayal bile edemezdim ben. 24 adet el kremi tüketilmiş film hazırlanırken ayrıca. El emeği, göz nuru dedikleri bu olsa gerek.

http://www.youtube.com/watch?v=Td6UObEEaQQ