27 Aralık 2008 Cumartesi

The Day the Earth Stood Still / Osmanlı Cumhuriyeti

Bazı filmler fragman olarak kalmalı maalesef. Yaklaşık iki aydır beklediğim filmden neredeyse hayal kırıklığıyla çıktım. Duygusal olması gereken sahneler duygusal değil, görkemli sahne beklerken geçen sıkıcı ve senaryoya katkısı olmayan dakikaların sayısı akıl alır gibi değil, Jennifer ve Keanu da özelliksiz oyunculuk sergilemişler. Donuk Keanu ifadesi de uyuz Matt Damon suratsızlığına dönüşmüş.

Film dandik mesajlar verme konusunda ustalaşırken, bize göz yaşları içinde "ulan beklediğim tüm filmler neden böyle hayal kırıklığına uğratıyor beni" demek kalıyor. Aslında fikir çok içten. İnsanoğlunun gezegeni manasız sahiplenişi ve dışardan gelen bir "dünyayı kurtarmaya geldik, insanlığı değil. aslında dünyayı insanlıktan kurtarmaya geldik" ampulu ile insanın yaşadığı gezegene yabancılaşması, varlığını sorgulaması ve ağlayınca dünyayı kurtarması mesela fakat bunların sindirilememiş bir biçimde sunulması en az bu son cümleyi hiç bitmeyecekmiş gibi uzatışım ve sonlandıramayışım kadar üzücü.

Bu filmden önce ablamların zoruyla Osmanlı Cumhuriyeti'ne gitmiştim. Ablamlar aslında aklı başında insanlar ama sinema konusunda katıksız gerizekalılara dönüşebiliyorlar. İkidir gittiğim filmlerden dolayı kendimden utanıyorum. Gani Müjde artık karışmasın bu tarz işlere. Ben bu filmde sorulan soruları -ve soruluş şekillierini- en son İlkokul Türkçe kitaplarında okuma parçalarının sonundaki pembe fonlu "okuduğumu anlayalım" kısımlarında görmüştüm, ve işin kötüsü o sorulara sınıfın en beyinsiz öğrencileri bile üç satır mantıklı yanıtlar yazabiliyordu. Bu kadar basit olmamalı. Ata Demirer de oyunculuğa Avrupa Yakası isimli yetenek törpüsünde devam ettirmeli bence. Filmin yer yer komik yer yer ciddi/duygusal/dersverici/hafifmantıklıyoğunmilliyetçiliksoslu olması da iç-wait for it-ler acısı.

Grey's Anatomy dünyanın en iyi dizilerinden biriymiş bu arada. Geçen bir iki ayımı bu diziyle geçirdim. İzlemiş olup da şu ana kadar bana tavsiye etmemiş olan ve dolaylı yönden geç keşfettiğim için suçlayabileceğim herkese bu cümlenin de bir sonunun olmadığını belirtirim. Bu aralar da Six Feet Under'a başladım tekrardan. Ölüm hayat ikilemi, yalnızlık, modern hayatın getirdiği bencillik, ilişkilerdeki çıkmazlar vs vs...süper dizi olm!

1 yorum:

zenc dedi ki...

Ablamlar aslında aklı başında insanlar ama sinema konusunda katıksız gerizekalılara dönüşebiliyorlar. şu cümle beni benden aldı. yarıldım! (: