17 Aralık 2008 Çarşamba

Låt Den Rätte Komma In*

* Let The Right One In

100 yılı aşkın bir sürede edebiyat dünyasından sinema dünyasına geçmiş bir klişeyi nasıl yeniden yorumlarsınız?

İşte bu sorunun cevabını aldım geçen gece... Geçen Aralık dünyanın muhtelif yerlerinde gösterime giren İsveç yapımı bu film, özellikle Holywood'un ekmeğine yağ süren büyük bir "korku" klişesini yıkıyor. Holywood bunun üzerine nasıl geçeck acaba? şeklinde düşüncelerin lüzumu yok zannımca. Keza kendileri ya filmi alır daha güzel efektlerle yeniden gösterime sokar ya da benzer bir konuyu farklı bir isimle piyasaya sürer. Bu film hakkında sanırım kendileri pek birşey yapamayacaklar, özel efektlerden gerçekçiliğe ve hatta oyunculuğa tam anlamıyla bir şaheserle karşı karşıya kalmış durumdalar çünkü.

Oskar'ın hayatı hergün okul arkadaşlarından işkence görmek ve odasında yalnızlığıyla cebelleşmek gibi rutin meselelerle geçmektedir. Bu sırada yan dairesine yeni taşınmış olan kendisinden birkaç yaş büyük (12 yaşındaki) Eli'yle tanışır. Ve aralarında duygusal bir yakınlaşma başlar.

Tam buraya kadar klasik bir dram /romantik filmin işleyişini özetleyebilmiş oluruz. Ancak film türdeşlerinden burada kopuyor. Çünkü küçük Eli bir vampirdir. Hem de Bram Stoker'ı depresyona sürükleyecek cinsten bir vampir...

Film, İsveç sinemasının soğuk, gerçekçi ve katı havasına eklediği korku öğelerini aynı gerçekçilikle yansıtıp tırım tırım tırsıtırken aynı zamanda insanın dudağına sıcak kanlı bir öpücük konduruveriyor dersem radikal gazetesi haftasonu eki yazarları gibi kolpa bir izlenim bırakmış olurum sanırım. Ama konu hakkında daha güzel bir ifade cümlesi gelmiyor aklıma.

Özellikle başroldeki çocuk oyuncuların (Kåre Hedebrant ve Lina Leandersson) mükemmel oyunuyla bağlılık, aşk gibi konuları anlatırken toplumsal cinsiyet gibi bir konuya da inceden değinen film; vampir klişelerini de oldukça güzel işleyerek Stoker'ın kemiklerini sızlatıyor alenen.

John Ajvide Lindqvist in aynı adlı romanından uyarlanan film şimdiye kadar izlediğim en farklı, en sürükleyici, en ağız burun uyuşturan filmler arasına girdi bile.. Hatta bazı kısımlarda Ondskan' ı hatırlattı. En az üç kere daha izlerim ben.. Siz bir kez de olsa bir göz atın bakalım..

8.5/10

http://www.imdb.com/title/tt1139797/
http://www.lettherightoneinmovie.com/

1 yorum:

Adsız dedi ki...

İndirdiğim bi filmi izledikten sonra nadiren silerim. Ancak bu film o kadar zaman kaybı göründü ki gözüme, sildim izledikten sonra.