7 Temmuz 2008 Pazartesi

Forbidden Planet (1956)

-- Spoiler içerebilir --

"Zamanının çok ilerisinde" kavramını muadillerinden bir kaç gömlek daha fazla hak eden Forbidden Planet, insanlığın diğer gezegenlere koloniler kurduğu ve ışık hızında yolculuk edebildiği bir gelecekte geçiyor. Hikayenin giriş kısmı, o günler için değilse bile bugün klişe sayılabilir. Yıllar önce uzak bir galakside (a long time ago in a galaxy far, far away) kaybolan bir uzay gemisi ve onu aramak üzere görevlendirilen bir başka gemi. Gezegene indiklerinde, aradıkları geminin mürettebatından bir kişi hariç kimseyi bulamamaları da muhtemelen filmin çekildiği dönem için oldukça yaratıcı bir senaryoydu. Tabii ki mürettebatı öldüren ve halen ortalarda dolaşan yaratığı da unutmamak gerek.

Leslie Nielsen'ın gençliğini önemli bir rolde izleyebileceğimiz filmi esas ilginç kılan ise, mevzubahis gezegende binlerce yıl önce yaşamış olan bir uygarlığın geliştirdiği, gezegene gömülü olan ve kendi kendini yenileyebilmesi sayesinde halen çalışan devasa makinenin yetenekleri. İşi iyice spoiler haline getirmeden filmin "o dönem için çok iyi bir yapım"dan daha öte izlenimler uyandıran orijinalliğini anlatmak mümkün değil.

Bu "döneminin ötesinde" olayını görsel uygulama açısından da kesinlikle belirtmek gerek. Renkli film teknolojisinin henüz emekleme aşamasında sayılacağı yıllarda yaratılan bu görsel efektlere şapka çıkarıyorum.

Hiç yorum yok: