13 Temmuz 2008 Pazar

The Man from Earth

İki gün önce sanırım beşinci kez izlemiş oldum bu filmi. Bu neyi gösterir? Bir insan bir filmi bu kadar sık izliyorsa ya çok beğenmiştir, en sevdiği filmlerden birisidir ya da anlamamıştır. Filmin anlaşılmayacak bir kısmı yok, o seçeneği eleyelim. Filme taptığım da söylenemez, en sevdiğim filmler sıralamasında ilk 50'ye dahi sokmam. E neden bu kadar fazla izlemişim bu filmi? Dandik oyunculuk, berbat seslendirme ve inanılmaz kötü finaline rağmen beni filmi beşinci kez izlemeye iten nedir: Diyaloglar. Daha önce yazmıştım foruma, film muhteşem ötesi bir kitabın konsantre hale getirilmiş versiyonu gibi. Öyle ki, karakterler arasında geçen diyalogları dinlemek (başka bir deyişle çok şık yazılmış satırları okumak) bile yeterince büyüleyici.


Bir akademisyen, en az kendisi kadar donanımlı bilim adamlarını "günümüzde hala yaşayan bir mağara adamı" olduğuna ikna ediyor. Bunu yaparken tarihle ilgili edindiğimiz tüm bilgilerden yararlanıyor. Karşı tarafın verdiği tepki de "bunları söylemen elbette doğal, tüm kitaplarda bulabiliriz bu söylediklerini" oluyor. Sıra insanların üzerine inançlar inşa ettiği, uğruna karşılıklı yıkıma gittiği, peşinde hayatlarını şekillendirdiği bilgileri "bozmaya" gelince tadından yenmez bir hal alıyor. İşte o zaman, modern mağara adamımız koca bir insanlık tarihinin ne kadar cılız temeller üzerine kuruluduğunu arka arkaya gelen tüyler ürpertici iddialarla o kadar güzel gözler önüne seriyor ki, bu temel bilgilerin çıkış noktası ve yayılışı bir saniyeden daha kısa bir sürede tuzla buz oluyor. İnsanın "Biliyordum, Budizm dünyanın en önemli öğretisiydi vallahi biliyordum bak" diyesi geliyor.



History and Novel isimli derste "deconstruction" denen akımı (ki akım yanlış kelime, doğru Türkçe karşılığı aklıma gelmedi) inceledikten hemen sonra bu filmi izlememden olsa gerek, filmle aramda garip bir bağ oluştu. Hani yeni bir şey öğrendikten hemen sonra denk geldiğimiz çok güçlü bir örnek o öğrendiğimiz şeyin iyice pekişmesini hatta kusursuz bir hal almasını sağlar ya, benim de tecrübe ettiğim buydu. Daha sonra "Aylin Hanım, muhteşem bir deconstruction örneği budum, filmi sınıfta izletelim nolur please!" diye yalvarmam ve hoca dahil tüm sınıfın filmi ağzı açık bir şekilde izlemesi de işi daha bir üst boyutlara taşımama sebep oldu. Epey güçlü bir etki bırakıyor film. Tüm berbat yanlarına rağmen günlerce hatta aylarca insanın aklından çıkmayan filmlerden. Christ/10
imdb linki: http://www.imdb.com/title/tt0756683/

Download Linki (alıntıdır) için TIKLAYIN

1 yorum:

zenc dedi ki...

özellikle dini duyguları kabarık insanların hoşuna gitmeyeceği bir film. çünkü hayet mantıklıklı açılardan sorguluyor olayları. filmi izledikten sonra düşünceleri değişen varmıdır bilmiyorum ama benim gibi zaten paralel düşüncelere sahip insanların hoşuna gideceği aşikar. kaçırmayın diyorum!